Rize, Türkiye'nin kuzeydoğusundaki doğal güzellikleri ve yeşil doğasıyla tanınan bir il olarak bilinirken, son günlerde etkisini gösteren şiddetli yağışlarla sarsıldı. Meteorolojik verilerine göre, özellikle Sonbahar mevsiminde beklenmedik bir şekilde artan yağışlar, Rize'nin yüksek kesimlerinde heyelanlara ve yerleşim bölgelerinde su baskınlarına yol açtı. Bu durum, yerel halkın günlük yaşamını olumsuz etkilerken, tarım arazileri de büyük zararlara uğradı.
Rize'yle ilgili haberler, özellikle son birkaç günde artan yağışlar nedeniyle birçok kayıttan oluşan felaketleri gündeme getirdi. Kent genelinde yaşanan su baskınları, birçok evin zemin katını suyla doldurdu. Yerel yönetim ekipleri, acil bir şekilde harekete geçerek su tahliye çalışmalarına başladı. Yağışların getirdiği sel sularının, şehir içinde ulaşım yollarını kapatması ise trafiği ciddi şekilde aksattı. Rize'de özellikle İkizdere, Çamlıhemşin ve Salarha gibi bölgelerde su seviyelerinin yükselmesi, can ve mal kaybına neden olabilecek boyutlara ulaştı.
Şiddetli yağışların bir diğer tehlikesi ise heyelanlar oldu. Rize’nin dik yamaçlarında meydana gelen toprak kaymaları, hem tarım alanlarında hem de yerleşim yerlerinde büyük zararlar oluşturdu. Heyelanların, bazı evleri tamamen yıkması, ağaçları devirmesi ve yolları kapatması, bu durumu daha da tehlikeli hale getirdi. Özellikle dağ köylerinde yaşayanlar, doğal afetler karşısında hazırlıksız yakalandı. Rize Valiliği, olay sonrası yaptığı açıklamada, "Tüm ekiplerimiz seferber olmuş durumda. Öncelikle can güvenliği, ardından da maddi zararların en aza indirilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz" diyerek duruma dikkat çekti.
Yerel halk, yetkililerin bu duruma karşı daha önceden aldıkları tedbirlerin yetersiz olduğunu vurguluyor. Rize'nin jeolojik yapısının, sık sık toprak kaymalarına ve sel baskınlarına yatkın olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun daha fazla dikkatle ele alınması gerektiğini ifade ediyor. Hükümetin bu tür doğal afetlere karşı alacağı önlemlerin arttırılması gerektiği dile getiriliyor. Özellikle, uydu destekli hava tahmin sistemlerinin ve erken uyarı mekanizmalarının güçlendirilmesi, benzer felaketlerin önlenmesi açısından elzem görünüyor.
Rize’deki yağışların hâlâ sürdüğü belirtilirken, meteoroloji yetkilileri, hafta sonu itibarıyla yağışların etkisini biraz azaltacağını ancak riskin geçmediğini vurguladı. Halk, can güvenliğini sağlamak için gerekirse evlerini terk etme kararını alabilir. Amaç, olası bir acil durum karşısında hazırlıklı olmak ve can kaybının önüne geçmek.
Çoktandır yağmurlu bir mevsim geçirmeyen Rize’de, bu kadar yoğun yağışların bir arada gelmesi, kuraklık döneminin ardından gelen bir felaket olarak kaydedildi. Tarım hakkında büyük endişeler de var; zira Rize, Türkiye’nin çay üretiminde önemli bir yere sahip. Sel ve heyelanlar sonrası yaşanan tarımsal zararların, çay üretimini olumsuz etkilemesi bekleniyor. Uygun önlemler alınmadığı takdirde, hem tarım hem de inşaat sektörlerinde büyük kayıplar yaşanabilir.
Sonuç olarak, Rize'deki şiddetli yağışlarla birlikte yaşanan felaketler, sadece yerel halkı değil, tüm ülkeyi etkileyecek boyutlara ulaşmış durumda. Doğa, bazen sevdiğimiz, bazen korktuğumuz bir güç olabiliyor. Bu tür olaylar, bize çevreye duyarlı olmamız gerektiğini ve doğa ile uyum içerisinde yaşamak için gerekli önlemleri almamız gerektiğini hatırlatıyor. Rize'de şiddetli yağışlar, bir uyanış çağrısı niteliği taşıyor; hem bireyler hem de devlet için.