Son günlerde Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler yeniden dünya kamuoyunun gündemine oturdu. Özellikle İsrail'in Suriye topraklarına yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları, bölgedeki gerginliği artırmış durumda. Bu bağlamda, Türkiye'nin Suriye Politikaları üzerine uzman görüşleriyle bilinen Prof. Dr. Keçeli, İsrail'in bu saldırılara son vermesi gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Keçeli, bu tür eylemlerin sadece bölgedeki huzuru bozmakla kalmayıp, uluslararası ilişkileri de zedelediğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Keçeli, Suriye üzerindeki hava saldırılarının arka planında yatan sebeplere değindi. Bu saldırıların çoğunun, İsrail'in özellikle İran destekli milis gruplarına yönelik gerçekleştirdiği istihbarat odaklı operasyonlar olduğunu belirtti. Ancak bu tür saldırıların, kimyasal silah ve diğer kitle imha silahlarının yayılmasına karşı bir çözüm sunmadığını, aksine sorunu daha da derinleştirdiğini ifade etti. 'İsrail, bu operasyonlarla kısa vadeli hedeflerine ulaşabilir. Fakat uzun vadede barış ve istikrar arayan bir ulusun, düşmanlıklarla yol alması imkansızdır' dedi.
Keçeli, Suriye'deki insani durumu da göz önünde bulundurmak gerektiğini vurgulayarak, 'Suriye halkı, zaten yıllardır süren savaşın zorluklarıyla mücadele ediyor. İsrail'in hava saldırıları, masum sivilleri etkiliyor ve bu durum uluslararası kamuoyunu tepkiye zorlayacaktır' şeklinde konuştu. Bu durum, Türkiye gibi komşu ülkeler için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Nitekim, Suriye’nin yeniden inşası ve barışı sağlanmadığı sürece bölgedeki istikrarsızlığın devam etmesi kaçınılmazdır.
Keçeli, uluslararası toplumun Suriye üzerindeki hava saldırılarına karşı daha net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti. 'Birçok uluslararası kuruluş ve devlet, yaşanan çatışmaların sona ermesi adına harekete geçmeli. Diplomatların çok taraflı müzakere yöntemlerini geliştirmesi ve kalıcı çözümler bulması gerekiyor' ifadesini kullandı. Diplomasinin önemi gün geçtikçe daha da artırken, taraflar arası diyalogun sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, Türkiye’nin de barış sürecine katkıda bulunmasının elzem olduğunu dile getiren Keçeli, 'Bizim coğrafyamızdaki krizlerin çözümü, sadece bölge ülkelerinin değil, uluslararası aktörlerin de işbirliği gerektiriyor' dedi.
Bölgedeki siyasi durumun ne kadar karmaşık olduğunu göz önünde bulundurarak, Suriye’nin geleceğini inşa etmenin tarihsel bir sorumluluk olduğunu söylemekte fayda var. Savaşın ve çatışmanın kökünden silinmesi ve kalıcı barışın tesis edilmesi için tüm aktörlerin ortak bir irade göstermesi gerekmektedir. Özellikle, bölge dışındaki güçlerin Suriye’nin iç işlerine müdahale etmeleri, durumu daha da karmaşık hale getirmekte ve diplomatik çözüm yollarını zorlaştırmaktadır.
Son olarak, Prof. Dr. Keçeli, barış için atılan adımların hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. 'Her türlü anlaşmazlıkta çözüm aramak, savaş ortamında kaybedilen canların sayısını azaltmanın tek yoludur. Gelecek nesillere daha huzurlu bir çevre bırakmak adına, uluslararası dayanışma ve iş birliği şarttır' dedi. Dolayısıyla, Keçeli’nin çağrısı tüm dünya için bir hatırlatma niteliği taşıyor: Barış sağlanmadıkça, istikrarın sağlanması mümkün değildir.