Türkiye’de aile yapısının en önemli unsurlarından biri olan ev hanımları, yıllardır üzerlerinde taşıdıkları sorumlulukla, ekonomik hayata bir parça etki etmektedirler. Ancak, sosyal güvenlik sisteminin dışında kalan bu bireyler, emeklerini resmi olarak tanıtacak bir statüden yoksun durumdalar. Giderek daha fazla gündeme gelen ev hanımlarına emeklilik hakkı, 2025 yılında hayata geçirilebilecek gibi görünüyor. Peki, bu düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuldu mu? Ev hanımlarının bu yeni düzenlemeden nasıl faydalanacağına dair merak edilen tüm detaylara birlikte göz atalım.
Ev hanımlarına emeklilik hakkı, sosyal güvenlik sistemine dahil olmayan ve sadece evde çalışarak aile ekonomisine katkı sağlayan kadınların, kendi emeklilik haklarını elde edebilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye'de, birçok kadın evde çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve evin idaresi gibi çeşitli görevler üstlenmektedir fakat bu çalışmalar, sigortalı çalışma olarak değerlendirilmediğinden emeklilik hakları da yok olmaktadır. Öngörülen yeni düzenleme ile bu kadınlar, belirli bir süre ve prim ödemesi ile emeklilik hakkı kazanabilecek, sosyal hayata daha aktif bir şekilde katılma imkanı elde edeceklerdir.
Ev hanımlarına emeklilikle ilgili düzenlemenin başlangıcı, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ve kadın hakları savunucularının çabalarıyla 2020'li yıllarda dikkat çekmeye başladı. Kadınların sadece evdeki rollerinin değil, ekonomik katkılarının ve sosyal güvencelerinin de tanınması gerektiği savunuluyordu. Çeşitli toplantılarda ve konferanslarda dile getirilen bu talep, sonunda TBMM gündemine alınmaya başlandı. 2023 yılında yapılan açıklamalar, ev hanımlarının emeklilik hakkının 2025 yılına kadar hayata geçirilmesi yönünde olumlu bir atmosferin oluştuğunu gösteriyor.
Hükümet tarafında yapılan ilk değerlendirmelere göre, ev hanımlarının emeklilik için gerekli şartları sağlamak adına belirli bir prim günü ve yaşı kapsayan bir düzenleme yapılması planlanıyor. Ancak, bu detayların netliği için çalışmaların devam ettiğini belirtmek önemlidir. Kadınların bu düzenlemeden nasıl faydalanacağı, ne tür belgelerin gerekli olacağı gibi konular henüz tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Fakat emeklilik hakkı, ev hanımlarının yaşam standartlarını artırma adına büyük bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Ev hanımlarına emeklilik hakkı uygulamasının hayata geçmesi, birçok kadının ekonomik bağımsızlığını kazanmasını sağlayacak bir fırsat sunuyor. Bu düzenleme ile, ev işlerinin sadece bir bakıma görev olmadığı, aksine bu çalışmaların da birer emek olduğu kabul edilecektir. Öte yandan, bu durum aile yapısının güçlenmesine de katkı sağlayarak daha sağlıklı nesiller yetişmesine zemin hazırlayacaktır. Kadınların emeklilik maaşları ile birlikte sosyal yardımlardan ve sağlık hizmetlerinden daha etkili bir şekilde yararlanmaları sağlanacaktır.
Özellikle emeklilik projeleri üzerinde çalışan sivil toplum kuruluşları, bu dönemde kadınların sesini duyurmayı önemseyen çalışmalara daha fazla ağırlık vermektedir. Kamuoyuna yansıyan taleplerin hızla değerlendirileceği ve önümüzdeki yıllarda ev hanımlarının sesi olarak anılacaklar. Ülkemizde kadınların ekonomik hayata katılımının desteklenmesi ve sosyal güvenlik sistemine entegre olmalarının sağlanması, ev hanımlarının beklentilerini karşılayacaktır.
Sonuç olarak, ev hanımlarına emeklilik hakkı meselesi, toplumda önemli bir dönüşümün habercisi olarak görülüyor. Kadınların bu konudaki hak taleplerinin karşılanması, eşitlik ve adalet adına önemli bir adım olacaktır. TBMM’ye sunulacak tasarılarla birlikte, 2025 yılı itibarıyla bu düzenlemenin hayata geçmesibehem kadınların sosyal güvenlik sistemine dahil olmasını hem de toplumun ekonomik dengesinin sağlanmasına önemli katkılarda bulunacaktır. Çıkacak olan yasal düzenlemelerin detaylarını takip etmek, ev hanımlarını ve ailelerini etkileyecek bu tarihsel dönüm noktasında oldukça önemlidir.