Son dönemlerde sağlık sektöründe yaşanan etik skandallara bir yenisi eklendi. İddiaya göre, İstanbul'da bir özel hastanede görev yapan bir cerrah, hastasından büyük miktarda 'lazer parası' talep ederek birçok insanı mağdur etti. Olay, hastanın durumu hakkında danışmak için hastaneye gitmesi ile başladı. Doktor, hastanın tedavi sürecine yönelik olarak ek bir ücret talep edince, bu durum hastanın avukatı aracılığıyla yargıya taşındı. Yapılan araştırmalar sonucunda, cerrahın cezai işlem gerektiren bu talebi sonucu tutuklandı. Bu olay, sağlık sektöründeki etik değerlerin sorgulanmasına neden oldu.
Hastalar, sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında etik kurallara ve yasalara uygun bir hizmet almak beklerken, cerrahın yaptığı bu tür talepler sağlık sistemine olan güveni zedeledi. İddialara göre, cerrah, hastasına yapacağı bir ameliyat için 'lazer parası' adı altında ek bir ücret istemişti. Bu tür uygulamalar, Türkiye'de yaşanan sağlık sisteminin karmaşası ve bazı doktorların unvanlarını kötüye kullanma çabalarıyla doğrudan ilişkilidir. Hastanın avukatı, konu hakkında kamuoyunu bilgilendirdi ve durumu yasal çerçevede incelemeye aldıklarını açıkladı. Cerrahın bu tür bir talepte bulunmasının hukuki açıdan ne gibi sonuçlara yol açacağını da vurguladı.
Cerrahın tutuklanmasının ardından sağlık bakanlığı da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Bakanlık, hastaların bu tür durumlarla karşılaşmamaları adına sağlık hizmetlerini sunan kurumların denetimlerinin artırılacağını duyurdu. Ayrıca, cerrahın ruhsatı ile ilgili süreçlerin gözden geçirileceğini belirtti. Tutuklanan cerrahın daha önce de benzer yaptığı uygulamalar nedeniyle şikayet aldığı öne sürüldü. Bu durum, sağlık sisteminin işleyişini ve hasta güvenliğini tehdit eden ciddi bir sorun olarak değerlendiriliyor. Kamuoyunun dikkatini çeken bu olay, hastaların yetkili mercilere başvurulmasının önemini bir kez daha ortaya koydu. Yetkililer, sağlık çalışanlarının etik kurallara uymalarını sağlamanın gerekliliğini vurguladı ve halka böyle durumlar karşısında nasıl bir yol izlemeleri gerektiğine dair bilgi vermeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Son olarak, bu tür olayların önlenebilmesi için sağlık sektöründe daha fazla eğitim ve denetim gerekliliği üzerinde durulması gerektiği ifade ediliyor. Ameliyat öncesi ve sonrası hasta ve doktor arasındaki iletişimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, mağduriyetlerin önlenmesi açısından oldukça önemli bir faktör. Hastalar, sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde faydalanabilmeleri için haklarını bilmelidir. Böylece, cerrahların veya diğer sağlık çalışanlarının kötüye kullanımlarının önüne geçilmesi için toplum bilinçlendirilmelidir. Bu tür olayların yaşanmaması adına yalnızca sağlık sektöründe değil, tüm kamu hizmetlerinde etik ve dürüstlük esas olmalıdır. Sağlıkta şeffaflığın artması, bireylerin bu tür konularda daha rahat hareket etmesini sağlayacak, böylelikle sağlık sistemine duyulan güven artacaktır.